İsim (Ad Soyad) Değiştirme Davası Nasıl Açılır

İsim (Ad Soyad) Değiştirme Davası Nasıl Açılır


Ad kişileri diğer kişilerden ayıran bir tanıtım ve işarettir. Bu hak kişiye sıkı suretle bağlı bir hak olup hukuken koruma altındadır. Adın, müstear ad, lakap, özad, soyadı gibi türleri bulunmakla birlikte. Özad ve soyadı kullanılması zorunlu olan adlardandır. Kişiler ise özad ve soyadını değiştirme haklarının yanı sıra mevcut isimlerine başka bir isim ekleme haklarına da sahiptirler. Bunun için ise isim değiştirme (adın değiştirilmesi) davası veya soyadı değiştirme davası açmaları gerekmektedir.

 

İsim Değiştirme Davası Nedir?

Medeni Kanun 27. Maddesinde haklı sebeplerin varlığı halinde kişinin adını değiştirebileceği hüküm altına alınmıştır. Şüphesiz adı geniş yorumlamak gerekmekte olup kişinin adını veya soyadını değiştirebilmesi mümkündür. Ancak kanunda da belirtildiği üzere öncelikle kişinin adını veya soyadını değiştirebilmesi için haklı bir sebebin oluşması gerekmektedir.

 

İsim Değiştirme Davasında Haklı Sebepler Nelerdir?

a)Kişisel sebepler

İsmin, çirkin,gülünç, kişiyi zor duruma düşürebilecek nitelikte olması gibi nedenler bu kapsamda haklı sebep olarak kabul edilebilir

b)Aileden Kaynaklı Sebepler

Örneğin çocuğun kendisine bakan öz olmayan ailenin soyadını almak istemesi

c)Ticari Faaliyete İlişkin Sebepler

Kişinin soyadının ya da adının ticari faaliyetini etkileyecek nitelikte olması bir neden kabul edilebilir veya kadının evliyken kocasının soyadıyla piyasada bilinir hale geldiği boşandıktan sonra soyadının değişmesinin bilinirliğini azaltacağını ticari faaliyetine zarar vereceğinden bahisle boşanmaya rağmen kocasının soyadını taşımak istemesi buna örnek verilebilir

d)Dini Sebepler

Kişi örneğin Müslümanken, Hristiyan olması durumunda adını değiştirmek isteyebilir. Örneğin kişinin adının Ramazan,Yasin,Abdullah gibi islami kelimeler taşımasına karşın kişi Hristiyan dinini tercih ettiği takdirde bu dine uygun bir isim seçmesi haklı sebep olarak gösterilebilir, yine kişi yabancı bir ad seçebilmekle birlikte kişinin soyadı Türkçe dışında yabancı bir kelime olamaz. Bu husus Soyadı Kanunu’nun 3. Maddesinde Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz. İfadesiyle yine soyadı nizamnamesi Madde 5’te: Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır. Ve Soyadı Kanunu’ Madde 7’de Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz ifadeleriyle açık bir şekilde hüküm altına alınmıştır.

İsim Değişikliği Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İsim değiştirme davasında veya soyadı değiştirme davasında, davacının yerleşim yeri (ikametgahının bulunduğu) asliye hukuk mahkemeleri  davaya bakmaya yetkili ve görevlidir.

İsim Değişikliği Davasında Davacı ve Davaya Katılacak Kişiler Kimlerdir?

Davacı isim değişikliği veya soyadı değişikliği talebinde bulunan kişidir. Bu kişiler kendilerini bir avukatla da temsil ettirebilirler. Bu durumda duruşmaya katılmaları zorunlu değildir. Ancak adın değiştirilmesi davasında vekalette mutlaka isim soyisim değiştirmeye yönelik dava açmaya yönelik özel yetki bulunması gereklidir. Yine tam ehliyetsizlerde haklı bir sebebin bulunması halinde yasal temsilicisi onun adına davaya açabilmektedir.

İsim değiştirme davasında veya soyadı değiştirme davasında, davaya Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 16. Maddesine göre ,Nüfus Müdürü ya da görevlendireceği nüfus memuru katılır ve dava onun önünde görülüp karara bağlanır. Daha önce Savcıların da davaya katılması zorunluyken bu ibare 2011 yılında kanun metninden çıkarılmıştır.

 

İsim Değiştirilmesine İtiraz Edilebilir mi?

Kişinin adının değiştirilmesinden zarar gören kişiler Medeni Kanun 27. Maddesi uyarınca bu değişikliği öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl içinde kararı veren mahkemeye itiraz edebilirler.

 

İsim Değiştirme Davasının Sonuçları Nelerdir?

İsim Değiştirilmesi Nüfus Müdürlüğü’ne mahkemece isim değiştirme davası karara bağlandıktan sonra  bildirilir ve gazetede ilan edilir.  İlgili nüfus müdürlüğü tarafından da yeni isim kütüğe kaydedilir ve kişi yeni ismini ya da soyadını almış olur.

Ayrıca yukarıda da belirttiğimiz gibi Kişinin adı konusunda herhangi bir engel bulunmamakla birlikte yeni Soyadı’nın yalnızca türk diline ait bir kelime içermesi gerekmekte olup, soyadı değiştirme davası açan kişilerin yeni soyadını seçerken bu hususa dikkat etmeleri önemlidir. Buna İlişkin Yargıtay Kararları da aşağıdaki gibidir.:

YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/12222 K. 2012/3614 T. 5.4.2012

ÖZET : Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz. Yeni takılan soyadlarının Türk dilinden alınması zorunludur.

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kayıtlarında "Hasan Basri" olan adının "Brusk Zander Brandon", "S..." olan soyadının ise "S... Southall" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, yurtdışında yaşayan müvekkilinin nüfus kayıtlarında "Hasan Basri" olan adının "Brusk Zander Brandon", "S..." olan soyadının ise "S... Southall" olarak değiştirilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile davacının ad ve soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

2525 sayılı Soyadı Yasası'nın 3 . maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra, bu Kanun'a göre çıkartılmış bulunan 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi'nin 7. maddesinde de "yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz", yine aynı Nizamnamenin 5. maddesinde de "yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır" hükümlerine yer verilmiş olup, davacının almak istediği soyadının anılan Yasa ve Tüzüğün sözü edilen hükümlerine aykırı olduğu gözetilmeden, "S..." olan soyadının "S... Southall" olarak değiştirilmesine karar verilmiş bulunması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/10821 K. 2006/428 T. 31.1.2006

ÖZET : Soyadı Kanunu'na göre yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamayacağından ve Soyadı Tüzüğüne göre de soyadları Türk dilinden alınacağından, buna uymayan istem kabul edilemez.

DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "Özbakır" olan soyadının "Danho" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Türk vatandaşlığı yanında İsviçre vatandaşlığına sahip çifte vatandaş olduğunu, İsviçre'deki tüm kayıtlarda soyadının Danho olarak yer aldığını ve çevresinde bu soyismi ile tanındığını, bu soyisminin süryani vatandaşlar arasında sıkça kullanıldığını bildirerek "Özbakır" olan soyadının çevresinde tanındığı şekilde "Danho" olarak değiştirilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile davacının soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmiştir.

2525 sayılı Soyadı Yasası'nın 3 ve Soyadı Tüzüğü'nün 7. maddelerinde "yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz", yine Tüzüğün 5. maddesinde "yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır" hükümlerine yer verilmiş olup, davacının almak istediği soyadının anılan Yasa ve tüzüğün sözü edilen hükümlerine aykırı olduğu gözetilmeden, "Özbakır" olan soyadının "Danho" olarak değiştirilmesine karar verilmiş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulmasına, 31.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

GERİ DÖNÜN