TESCİLLİ TASARIM SAHİBİNİN HAKLARI

TESCİLLİ TASARIM SAHİBİNİN HAKLARI


Özellikle internet üzerindeki satışların artmasıyla paralel olarak, taklit tasarımların üretimi çoğalmış ve tasarım sahibinin yaratıcılığını ve emeğini, ortaya koyarak ürettiği tasarımlar veya şirketlerin yıllar boyunca sattığı, yoğun reklam ve tanıtım faaliyetleri sonucu bilinirliğini arttırdığı bu ürünler taklit edilerek 3.kişiler tarafından haksız kazanç yoluna gidilmektedir.

Bu haksız fiillerin önüne geçmek ve taklit tasarım üretenlere karşı yaptırımlar uygulayabilmek adına, Tasarımlar TPE nezdinde tescil edildiği takdirde tasarım sahibine birtakım haklar kazandırmaktır. Tescilli Tasarımlar, önceden 554 sayılı KHK kapsamında korunmaktayken 10/01/2017 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu ile birlikte bu kapsamda koruma altına alınmıştır.

Tescilsiz tasarımlar da belirli şartlar dahilinde Sınai mülkiyet kanunu'nun ilgili hükümleri kapsamnda korunabilse de bu yazımızda sadece tescilli tasarımların sahibine sağladığı hukuki imkanlar üzerinde duracağız. 

Bu yazımız ilginizi çekebilir: Tescilsiz Tasarımlarda Hukuki Koruma

 

Tasarım Nedir:

Sınai Mülkiyet Kanunu 55. Maddesinde

‘’Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.’’

Şeklinde açıklanmıştır. Kanundaki tanıma uygun formlar tasarım kabul edildiğinden bu kapsamda tasarım sahipleri tarafından belirli şartlar dahilinde tasarım tescil başvurusu yapılabilecektir. Tescil başvurusu ve işlemleri  eski adıyla Türk Patent Enstitüsü yeni adıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yapılarak gerçekleştirilmektedir. Hukuk Büromuz bu kapsamda Türk Patent nezdinde yapılan  tasarım tesciline yönelik süreçlerde  vekillik hizmet vermeye  yetkili   olup hizmetlerimizin içeriğine ilişkin detaylı bilgi için tıklayınız)

 

Tasarım Yeni ve Ayırt Edici Olmalıdır

Tasarımın tescilli korumadan tam anlamıyla faydalanabilmesi için ise yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına sahip olması gerekmektedir. Bu unsurları taşımayan tasarımlar tescil edilmiş olsa bile daha sonra ilgili 3. Kişilerin açacağı hükümsüzlük davası yoluyla hükümsüz kılınabilir ve sicilden terkin edilebilir.

Yenilik kriteri:

Yenilik, o tasarımın Dünyanın herhangi bir yerinde daha önceden kamuya sunulup sunulmadığına göre belirlenir. Kamuya sunulmada kastedilen bu tasarımın satışa arz edilmesi, tanıtımının yapılması, yazılı veya görsel medyada ya da sanal ortamda yayımlanması gibi hususlardır.

Tasarım tescil başvurusundan önce tasarım sahibinin dahi, başvurudan veya varsa rüçhan talebinden önceki 12 aydan önce bu tasarımı kamuya arz etmesi tasarımın yenilik vasfını kaybetmesine yol açmaktadır.

Ayırt Edicilik Kriteri:

Ayırt edicilik ise tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin farklı olması kriterine göre belirlenmektedir. Yenilik ve Ayırt edicilik kriterleri oldukça önemli olup bu vasfa sahip olmayan tasarımlar tescil edilse dahi ilerde tasarımın hükümsüzlüğüne yönelik davalar açılabilmektedir.

Kanun kapsamında yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip tescilli tasarımlar, tescilli tasarım sahibine, bu tasarımları haksız kullanan kişilere karşı bir takım hukuki imkanlar vermektedir.

 

Tasarım Hakkına Tecavüz Sayılan Filler

Öncelikle tasarım sahibinin, tescilli tasarımını haksız olarak taklit eden, üreten, piyasaya arz eden 3. Kişilerin Haksız olarak bu eylemleri tasarım hakkına tecavüz teşkil etmekte olup Sınai Mülkiyet Kanunu’nda bu fiiller tek tek açıklanmıştır:

MADDE 81 - (1) Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır:

a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak.

b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.

c) Tasarım hakkını gasp etmek.

(2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötü niyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.

(3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz.

(4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.

 

Tasarım Sahibinin Açabileceği Davalar:

Tasarım sahibi tescille birlikte elde ettiği bu korumalar sonucu tasarımına tecavüz teşkil eden fiilleri işleyen, kısacası tasarımını taklit eden kişilere karşı aşağıdaki davaları açabilir:

Taklit Tasarımı İçeren Ürünlere El Konulması veya Satışının Durdurulması Talebi

Dava süreci uzun süreceğinden dolayı, dava süresince tecavüz fiilinin devam etmesini önlemek adına Tasarım sahibi, tasarım hakkına tecavüze yol açan taklit ürünlere el konularak yediemine tevdii ,tecavüz konusu ürünlerin satışının durdurulması yönünde mahkemeden ihtiyati tedbir talebinde bulunabilmektedir

İhtiyati Tedbir talebi bağımsız olarak yapılabildiği gibi tazminat davasıyla birlikte de istenebilir. Hakim tarafından miktarı belirlenecek bir teminatın davacı tarafından gösterilmesi şartıyla veya teminatsız olarak dava konusu taklit ürünlere el konulması, taklit ürünlerin satışının, çeşitli mecralar üzerinde tanıtımının, sergilenmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebilir.

 

Maddi Tazminat Davası:

Maddi tazminat davalarında ise hesaplamalarda birden fazla seçenek bulunmakta olup tescilli tasarım sahibi bu seçimlik haklardan birini seçebilir.

Bu seçimlik Haklar:

a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.

b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.

c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.

Manevi Tazminat Davası:

Manevi tazminat, tasarımların taklidi sonucunda tescilli tasarım hakkı sahibinin ticari işletmesinin dış dünyada yani ilgili piyasada sahip olduğu olumlu imajının sarsılması tacir kimliğinin zedelenmesi gibi hallerde gündeme gelecektir. Örneğin tescil edilen tasarımın taklitlerinin düşük kaliteli malzemelerle üretilmesi sonucu tasarım düşük fiyattan satılacak ve tescilli tasarıma talep ve güven azalarak tasarım sahibinin ticari itibarı zedelenmesi gibi durumlar manevi tazmin gerektirmektedir.

Manevi zararın hesaplanmasında maddi zarardan farklı olarak hakime geniş bir takdir hakkı tanınmış olup, hakim tarafından, tazminat miktarı bir zenginleşme aracına dönüşmeyecek ölçüde hakkaniyete uygun miktarda tescilli tasarım sahibi davacıya tazminat ödenmesine hükmedilir.

Davacılar ayrıca;

-Tecavüz eyleminin tespiti,

-Tecavüz konusu ( taklit ) ürünlerin imhası,

-Taklit tasarımlar (ürünler) üzerinde tasarım sahibine mülkiyet hakkı tanınması,

-İlgili, tecavüz tespit edildiği takdirde kesinleşen mahkeme kararının günlük gazete vb. vasıtalarla yayımlatılması gibi taleplerde de bulunabilirler.

 

GERİ DÖNÜN