Yazılımlar Hukuken Nasıl Korunur?

Yazılımlar Hukuken Nasıl Korunur?


Teknolojik gelişmelere paralel olarak yazılımlara yönelik gerçekleştirilen yatırım hacminin devasa boyutlara ulaşması,yazılım ve bilgisayar programlarına sağlanan hukuki korumanın önemini günden güne arttırmaktadır. Nitekim geçmişten bu yana çağın gereksinimlerini karşılayabilmek adına gerek ulusal mevzuat gerekse uluslararası alanda buna ilişkin düzenlemeler yapılmakta yasal düzenlemeler ve uluslararası sözleşmeler ile yazılımlara hukuki koruma imkanı sağlanmaktadır.

 

Yazılım nedir?

Teknik bir terim olan yazılım, kısaca bir komutlar bütünü olup çeşitli programlar ve kodlardan oluşmaktadır.Bilgisayar programları yazılımın en önemli unsurlarından biridir. Yazılımların genel olarak sistem yazılımları ve kullanıcı yazılımları olarak ikiye ayrıldığını söyleyebilmemiz mümkündür.

 

 

Yazılımlar Hukuken Nasıl Korunur?

FSEK’te 1995 yılında gerçekleştirilen değişiklikle, yazılımın bir unsuru olan bilgisayar programlarının ilim ve edebiyat eserleri kapsamında değerlendirileceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Kanunkoyucu bu değişiklikle, kanunen gerekli olan hususiyet ve üçüncü kişiler tarafından algılanabilir olma unsurlarına sahip olması halinde bilgisayar programlarının eser olarak kabul edilerek bu kapsamda korunmasının yolu açılmıştır. Burada korunan husus  ise bilgisayar programlarına ait kaynak kodları ve nesne kodlarıdır.

 

Yazılım Sahibinin  Hakları Nelerdir?

Yukarıda belirtilen unsurları taşıyan ve FSEK kapsamında eser olarak addedilebilen bir bilgisayar programı, eser sahibine mali ve manevi bir takım haklar sağlar. Manevi haklar umuma arz hakkı, eser sahibi olarak tanıtılma hakkı, eserde değişiklik yapılmasını önleme hakkı, eserin aslına ulaşma hakkı, sergileme hakkı ve eseri tahrip etmeyi önleme hakkı; mali haklar ise işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil, yayın ve umuma iletim hakları olarak sıralanabilir. Eser sahibi, söz konusu hakları tescil veya başka herhangi bir işleme gerek olmaksızın kullanma iktidarına sahiptir.

Konumuz bakımından önem arz eden çoğaltma hakkı, bir eser aslının veya kopyalarının herhangi bir yöntemle çoğaltılması olarak ifade edilebilir. Örneğin bir bilgisayar programının veya yazılımın internet üzerinden indirilmesi (download) çoğaltma olarak nitelendirilir.  Kural olarak FSEK kapsamında korunan bir eserin şahsi kullanım amacıyla çoğaltılması hukuka uygundur. Ancak kanunkoyucu bilgisayar programları bakımından özel bir düzenleme ihdas etmiş ve şahsi kullanım, araştırma veya bilimsel amaçlarla da olsa programın çoğaltılmasına cevaz vermemiştir. Bu sebeple lisans (ruhsat) sözleşmesine konu edilmeyen bir bilgisayar programının şahsi kullanım amacıyla olsa dahi indirilmesi (download), eser sahibinin çoğaltma hakkına tecavüz teşkil etmiş olacaktır. Bu durumda hakkı ihlal edilen eser sahibi, aşağıda detaylı olarak inceleneceği üzere tecavüzün men’i, tecavüzün ref’i, tazminat davası yollarına başvurabilecek veya tecavüzü gerçekleştiren kişinin cezai sorumluluğuna gidilebilmesi için gerekli prosedürü başlatabilecektir. Söz konusu tecavüzün, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya çalışanları tarafından gerçekleştirilmesi halinde, o işletme sahibi de hukuken sorumlu olacak ve kendisine karşı da dava açılabilecektir. Elbette ki işletme sahibine karşı yalnızca hukuk davalarına ilişkin talepler ileri sürülebilecek olup, başkasının fiillerinden dolayı cezai sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmamalıdır.

 

Yazılım Patenti Alınabilir mi?

Yazılım patenti nasıl alınır veya yazılım patenti alınabilir mi  gibi sorular bir yazılım üzerinde çalışan kişilerin  aklına ilk gelen sorulardan biri  olduğunu söyleyebiliriz.Yazılımların patent tesciline konu olma hususu Dünya uygulamasında tartışmalı olmakla ve çeşitli ülkelerde farklı yöntemler belirlenmiş olmakla birlikte kural olarak ülkemizin dahil olduğu hukuk sisteminde yazılımların patentinin alınması mümkün değildir. Sınai mülkiyet kanununda da bilgisayar programlarının patent olarak korunamayacağı açık bir şekilde hüküm altına alınmıştır. Yazılımlar yukarıda izah edilen şartların varlığı halinde fikir sanat eserleri kanunu kapsamında eser olarak korunabilmekte ve sahibine çeşitli hukuki imkanlar sağlamaktadır. Ancak istisnai olarak yazılımın bir cihazla entegre olduğu ve buluş niteliği taşıyan bir ürünün patente konu olabilmesi veya bir yazılım ile tekniğin bilinen durumunu aşan ileri teknik etkili bir buluş söz konusu olmuşsa  bunun patent tesciline konu olması mümkündür.

 

Lisanslı Yazılım Nedir?

Eser sahibi olan yazılım sahibinin , sahip olduğu mali hakların kullanımını üçüncü kişilere devretmesine lisans  verilmesi denilmektedir. Kanun veya sözleşmeden, lisans verilen kişiden başkasına lisans verilmeyeceği anlaşılıyor ise inhisari lisans bu konuda bir sınırlama söz konusu değilse inhisari olmayan lisanstan söz edilir. Eser sahibi kullanma yetkisinin devrini süre, yer ve içerik olarak kısıtlayabilir. Dolayısıyla yukarıda adı geçen mali haklardan biri veya birkaçı lisans sözleşmesine konu edilebilir.  

 

Lisanssız Yazılımın Kullanılması Suç Mudur?

Kanunkoyucu bir eseri hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın çoğaltan, hukuka aykırı şekilde çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticari amaçla satın alan, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunacağını düzenlemiştir (FSEK md.71). Söz konusu düzenleme incelendiğinde lisanssız bir bilgisayar programını şahsi kullanım amacıyla satın alma ve elinde bulundurma fiillerinin suç teşkil etmediği görülecektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, bir bilgisayar programının CD, USB, hard disk ve benzeri araçlara kopyalanması veya internet üzerinden indirilmesi (download) hallerinin çoğaltma olarak nitelendirilerek cezai sorumluluğun doğmasına sebebiyet verecek olmasıdır. Kanunkoyucu yukarıda zikredilen hallerden bazıları bakımından etkin pişmanlık hükmüne yer vermiştir. Buna göre, hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Ayrıca söz konusu bilgisayar programlarının hukuka aykırı olarak çoğaltılmasını önlemek amacıyla oluşturulmuş ilave programları etkisiz kılmaya yönelik program veya teknik donanımları üreten, satışa arz eden, satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran kişinin de altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır (FSEK md.72). Yukarıda izah edilen ve FSEK md.71 ve md.72’de yer alan suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yürütülebilmesi ise hak sahibi tarafından gerçekleştirilecek olan şikayete bağlıdır.

 

Lisanssız Yazılımları Kullananlara Karşı Tazminat Davası Açılabilir mi?

Lisanssız yazılımları kullananlardan tazminat talep edilebilmesi mümkündür. Bilgisayar programı veya yazılım üzerinde hak sahibi olan kişinin, mali ve manevi haklarının tecavüze uğraması halinde başvurabileceği birden çok hukuki enstrüman mevcuttur. Hakları tecavüz tehlikesine maruz kalan eser sahibi muhtemel tecavüzün önlenmesi amacıyla tecavüzün men’i ve tecavüzün refi davasını açabilir.  Bu kapsamda mali hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, maddi tazminat olarak  yazılı izin alınmaksızın bilgisayar programını çoğaltan kişilerden sözleşme yapılması halinde isteyebileceği bedelin veya kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını talep edebilir. Burada belirtilen rayiç bedelinin hesaplanmasında eserin beğeni ölçüsü, sayfa miktarı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun ulaşabildiği halk kitlesinin büyüklüğü gibi kriterler dikkate alınır. İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa sunulmamışsa hak sahibi çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Eğer ki izinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmışsa hak sahibi, tecavüz edenin elinde bulunan nüshalar bakımından da yukarıda izah edilen talepleri ileri sürebilir.   Yine eser sahibi ihlalden kaynaklı olarak manevi tazminat talebinde de bulunabilir.

Kanunda Bilgisayar programı sebebiyle sahip olduğu mali hakları ihlal edilen kişinin, tecavüzün men’i ve ref’i davalarının yanı sıra haksız fiile dayalı tazminat davası açması da öngörülmüştür Haksız fiile dayalı tazminat davası, hak sahibinin tecavüzü ve tecavüzü gerçekleştireni öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Haksız fiil aynı zamanda bir suç teşkil ediyor ve ceza zamanaşımı süresi daha uzunsa, bu süre hukuk davasına da uygulanacaktır.

 

 

GERİ DÖNÜN