Telif Hakkının Marka Başvurusuna Konu Edilmesi

Telif Hakkının Marka Başvurusuna Konu Edilmesi


Telif Hakkı Nedir?

Telif hakkı kısaca kişinin fikri emeği üzerinde meydana getirdiği haklar olup buna ilişkin düzenlemeler mevzuatımızda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında düzenlenmiştir.  Bu kapsamda üçüncü kişilere ait sinema eseri, ilim edebiyat eseri, güzel sanat eseri, bilgisayar programları, ve bu kapsam dahilinde değerlendirilebilecek birçok eser üzerindeki  eser sahiplerinin ve/veya ilgilisinin sahip olduğu mali ve manevi haklar bu anlamda telif  hakkı olarak isimlendirilmektedir.

Marka Nedir?

Marka, bir teşebbüse ait  ürün veya hizmeti diğer teşebbüslerden  ayırt etmek için kullanılan işaret, sembol veya kelime kombinasyonu olarak tanımlanabilir.  Marka, ticari hayatta önemli bir yer tutar ve işletmelerin kimliğini oluşturur. Markaların tescili, marka hakkının korunmasını sağlar ve başkalarının aynı veya benzer işaretleri kullanmasını engelleme imkanı verir.

 

Telif Hakkı ve Marka Arasındaki Farklar Nelerdir?

Telif hakkı ve marka arasında bazı temel farklar vardır. Marka hakkı sınai bir hakken telif hakkı kanunda sayılı sınai haklardan değildir.  Telif hakkı, yaratıcı eserlerin korunmasını sağlarken, marka ticari kimliği korur. Telif hakkı otomatik olarak doğar, marka ise tescil edilerek korunur. Bu nedenle, telif hakkı sahipleri eserlerini markalaştırmak istediklerinde marka vekilleri vasıtasıyla belirli idari ve yasal süreçleri takip etmeleri gerekir.

 

Telif Hakkının Marka Başvurusuna Konu Edilmesi

Telif haklarının hak sahiplerince marka başvurusuna konu edilmesi mümkündür. Örneğin telif hakkı sahibine  ait bir kitabın adı, sinema eserindeki karakterin kendisi, bir çizgi roman kahramanı gibi örneklerini arttırabileceğimiz birçok kelime ve şekil marka başvurusuna konu edilebilmektedir. Bunun hak sahibine sağladığı ek  korumalardan kaynaklı çeşitli açılardan önemi bulunmaktadır.

Başkasına Ait Telif Hakkının  Üçüncü Kişilerce İzinsiz Olarak Marka Başvurusuna Konu Edilmesi  

Telif haklarının  zaman zaman hak sahibi olmadığı halde  üçüncü kişilerce Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapılan  marka başvurularına konu edildiği bu kapsamda çeşitli uyuşmazlıkların ortaya çıktığı bilinmektedir. Telif haklarının marka başvurusuna konu edildiği durumlarda Türk Patent ve Marka Kurumu’nun  bu anlamda resen inceleme yetkisi bulunmayıp başvuruya konu kelime veya şeklin bir telif hakkı içerip içermediğini denetleme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Türk Patent başvuruya konu bir marka şekli açıdan uygun ve Kanunda sayılı mutlak red nedenlerine aykırı değilse   bu kapsamda başvuruların yayımlanmasına karar verebilmektedir. İzah edilen üçüncü kişilere ait  telif hakları da mutlak red nedenleri kapsamında değildir.

Ancak Sınai Mülkiyet Kanunu madde 6/f.6  kapsamında nisbi red nedenleri başlığı altında hak sahiplerine itiraz imkanı getirilmiş olup buna göre: “tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir”

İlgili  madde uyarınca telif hakkı sahiplerinin Türk Patent sürecindeki bülten takiplerini kontrol etmeleri ve ilgili başvurulara itiraz etmeleri ihlalin erken önlenmesi anlamında  önem arz etmektedir.

 

Başkasına Ait Telif Hakkının Üçüncü Kişilerce  İzinsiz Olarak  Tescil Edilmesi Halinde Dava Açma İmkanı

Telif hakkına konu edilen marka başvurusunun hak sahipleri tarafından itiraz olmaksızın kesinleşmesi halinde ise hak sahiplerinin ilgili markanın hükümsüz kılınması için dava açma imkanı yine kanunda düzenlenmiş olup bahse konu SMK madde 25 gereği bu husus aynı zamanda bir hükümsüzlük sebebi teşkil etmektedir. Bu kapsamda üçüncü kişilerin hak sahiplerine karşı markanın hükümsüzlüğü davası açması gerekmektedir. Marka hükümsüzlüğü davasına ilişkin detaylı yazımızı incelemek için tıklayınız

 

Marka,patent,telif hakkı vb. fikri mülkiyet hukukundan kaynaklı uyuşmazlıklarda  çeşitli hususlara dikkat edilmesi elzem olup,  fikri mülkiyet alanında  uzman hukukçular vasıtasıyla ilerlenmesi hak sahiplerinin veya davaya taraf diğer kişilerin menfaatine olacaktır.

GERİ DÖNÜN